GERİ GİDEN GEZEGENLER VE AY TUTULMASI
Merkür gerileyerek Aslan burcundan Yengeç burcuna geçiş yapıyor. Sadece Merkür değil, Saturn Pluto ve Jupiter de geri hareketlerindeler. Geri giden gezegenin faaliyet alanı, sosyal ortamdan farklı olarak içsel arenadır. Ay tutulmasının da, daha çok duygusal krizleri ifade ettiği düşünüldüğünde oldukça yoğun bir atmosferle geçiriyoruz bu haftayı. Bu yoğunluk içsel bir mücadele aslında. Kendimizle ve ilerlediğimiz yolla ilgili bir mücadele.
Üzerinde çalıştığımız, emek verdiğimiz konuların duygusal ihtiyaçlarımızı da karşılayacak nitelikte olması esas konumuz. Yaşadığımız olaylar, etrafımızda olup bitenler yeniden değerlendirme yapmamızı gerektirebilir. Bizi doyurmayan ilişkilerin içinde yer almak ve bize ait olmayan sorumlulukları almak, sahte etikete takıntı gibi temalar bizi olduğumuz noktada esir alır. Geri giden Saturn bir nevi kendi olgunlaşmamızdan korkmamızdır aslında. Bu yüzden son 15 gündür yaşadığımız olaylar, kendi gelişimimiz için bize ayna tutan olaylar olabilir. Bir de bu gözle bakabiliriz yaşananlara.
Yazılı çizili olmayan kurallar yani kişisel kanunlarımızın değişme vakti gelmiş olabilir. İnanç kalıplarımız, değer yargılarımız, güvenlik modelimiz yeniden gözden geçirilmeli ki; değişen dünyaya ayak uydurabilelim ya da uyum sağlarken daha az zorlanalım.
Tutulma döneminin başrol oyuncusu olan Pluto, Ölüm ve dönüşüm gezegeni olarak tanımlanır ve kollektif enerjinin kişiselleştirilmesini sembolize eder. Düşünsenize güneş sistemindeki en uzak gezegen. Hatta artık gezegen bile değil! Yani Güneş ego ise, egodan iyice uzaklaşmış olan bir gök cisminden bahsediyoruz. Elbette Pluto’nun ölüm bilincini sembolize etmesi çok doğal. Yani doğanın doğum/ölüm döngüsünü ifade eder. O zaman içinden geçtiğimiz süreçte hayatımızda sonlanması gereken konular neler? Neleri arkamızda bırakıp yolumuza devam etmeliyiz?
İşte Merkür belki bu aşamada bize biraz ışık tutabilir.
Merkür, Aslan burcundan çıkmak üzere ve Güneş ile kavuşuma gidiyor. Fikirlerin ve eylemlerimizin olgunluk dönemindeyiz diyebiliriz. Bilinçaltına bastırdığımız her tema yaşadığımız olaylarla bilince çıkıyor olmalı. Elbette bunu fark etmeye gönüllüysek! Merkür’ün vermeye çalıştığı mesaj; kişisel motivasyonumuzu gözden geçirmek ve bakış açımızı genişletmek. Ateş elementinde son gerilemesi bu. Sıkışmış ve çözüm bekleyen konulara daha net biçimde çözüm bulma fırsatımız var. Eminim pek çoğumuzun hayatında tutulmanın rüzgarıyla birtakım olaylar hızlanmıştır. Bu olaylara yaklaşım şeklimizi gözden geçirip farklı bir bakış açısıyla değerlendirirsek sıkışıp kaldığımız noktadan ilerleme şansını da yakalayabiliriz.
Önümüzdeki hafta Güneş Merkür kavuşumunda artık ne yapmak istediğimizi daha net şekilde görüp, karar almamız kolaylaşır. Bu kavuşum su elementinin son derecelerinde olacağı için zihnimizi duygularla dolduracaktır mutlaka. Venüs’ün de bu konuda hatırı sayılır rolü olduğunu söylemeliyim. Merkür ateş elementindeyken yaratıcılığımız ve ilhamlarımızı test ettik şimdi bunu duygularımızı tatmin etmek için kullanmalıyız. Yaratıcılık derken bunu sadece resim, kitap, müzik gibi dar alanda düşünmeyelim olur mu.. hayatta karşılaştığımız krizleri aşmakta da yaratıcılığımız önemli bir faktördür. Her zaman ilhamlarımızdır hayata yön veren. Hayallerimizi gerçekleştirmek için yaşarız çoğumuz. Şimdi bu ideallerimize ulaşmak için önümüzdeki engelleri gözden geçiriyor olmalıyız. Eski alışkanlıklar ve hayatın değişimine verdiğimiz duygusal tepkileri düşünüp değerlendirme dönemi.
Merkür önümüzdeki hafta Güneş ile kavuşup hızla Venus’e ilerleyecek. Yani tutulmanın etkisini daha anlaşılır şekilde ortaya çıkaracak. Başka bir deyişle sabah yıldızı olarak şafak vaktinin müjdesini verecek. Çözümün atık elimizde olduğunu anlayarak, hızlı kararlar almak telaşında olacağımızdan eminim. Ancak haftaya ileri harekete geçen bir gezegen olmadığı için, el freni ile hareket etmeye çalışan araba misali, istesek de hızlı yol alamayabiliriz. En iyisi bir yol haritası belirlemek derim ben. “Tutuma döneminde beni derinden etkileyen olaylar nelerdi?” ve “bu olaylara nasıl bir tutumla cevap verdim?”
İyi yolcuklar