Merkür her dört ayda bir, yaklaşık olarak, 21 gün kalacağı geri hareketine döner. Astrolojik sembolizmde en çok yanlış anlaşılan konunun Merkür’ün geri hareketi olduğuna inanıyorum. Bu dönemlerde oldukça fazla endişe söylemleri duyuyorum. Bu sebeple Merkür’e biraz vakit ayırmak istedim bu yazımda.
Merkür Güneş’in hemen yanında ve çok hızlı hareket eden bir gezegen. Güneş’ten çok fazla ayrılamayan iki gezegen olan Merkür ve Venus, astrolojik sembolizmde kişisel gezegenler olarak adlandırılırlar. Güneş canlılıktır, yaşam kaynağımızdır, bilincimizdir. Merkür ve Venüs’ün, Güneş’imizi yani bilincimizi destekleyen, şekil veren gezegenler olarak önemleri yadsınamayacak kadar fazladır. Ancak zodyaktaki hızları nedeniyle kısa dönemli analizlerde göz ardı edilebiliyorlar ve bundan dolayı da yorumlanmalarında bir takım eksiklikler olabiliyor.
Merkür gerilemesinin aslında yanlış alişveriş yapmanın veya yanlış mail göndermenin ötesinde bir anlamı var. Öncelikle geri hareketin hangi elementte gerçekleştiği önemli. Her 6 veya 7 yılda bir Merkür aynı elementte geri gider. Her bir elementte de yaklaşık 1.5 yıl kadar kalır. Tıpkı tutulmaların da yaklaşık 1.5 yıl boyunca aynı burçlarda gerçekleşmesi gibi. Merkür hava elementindeki gerilemesine bu yılın başında (30 Ocak 2021 26° Kova) başladı ve 2022 Eylül ayında bu elementte son kez gerileyecek.
Peki hava elementinde gerilemesi ne anlama geliyor?
İkizler, Terazi ve Kova burçlarını düşündüğümüzde bu sorunun cevabını bulmak çok da zor olmasa gerek, öyle değil mi..
Bu burçların hepsinin ana teması sosyalleşmek, iletişim içinde olmak ve entelektüelite. Analiz etmek, sentezlemek ve bilgi hava grubunun ortak temaları. Astrolojik sembolizmde Merkür’ü elçi olarak adlandırıyoruz. Başka bir deyişle Hermes/Merkür; tanrıların habercisi olarak da bilinir. Ana görevi konular arasında bağlantı kurmaktır, iletişimi koordine etmektir. Merkür’ün zamanının %80’ninde oldukça hızlı olduğunu düşünürsek; arada bir durup yavaşlamak ve görüp öğrendiklerini sindirmek için zaman harcamak hiç de şaşırtıcı olmasa gerek.
Bu sebeple Merkür gerilemeleri çok kıymetli zamanları ve bilgiyi sindirme dönemlerini temsil ediyor bana göre. Özellikle hava elementindeki gerilemesi diğer elementlere göre daha kolay ele alınabilir ve hatta keyifli bile olabilir. “Keyifli” diyorum ama bazılarımız için rahatsızlık da verebilir tabii. Eğer alışkanlık nedeniyle bazı grupların/ilişkilerin içinde yer alanlarımız varsa, bu gerileme dönemi oldukça rahatsız edici de olabilir onlar için. Çünkü sorgulama anı gelip çatmıştır ve yapılan bazı yanlışlar gün yüzüne çıkıp, rahatsız etmeye başlıyor demektir. Hava elementindeki gerileme duygusal dönemleri temsil etmez, oldukça sorgulayıcı bir süreçtir. İçinde bulunduğumuz gruplar, ilişkiler, sosyal çevreyi sorgulatır bize.
Her zaman konforlu bir alandan, şartlarını kurallarını bildiğimiz bir noktadan başlar Merkür’ün geri hareketi ve bilinmez bir yöne doğru ilerler. Elbette bu süreci sindirmek herkes için kolay olmayacaktır. Ama unutmayın ki yaşanan bu deneyim her koşul ve şart altında içsel bir süreçtir. Dış dünyadan fark edilmez. Yine gülmeye, eğlenmeye, günlük söylemlerimize devam ederiz ama dış dünyada meydana gelen olaylar içsel bir süreci başlatırlar.
27 Eylül tarihinde gerilemeye başlayan Merkür, 18 Ekim tarihine kadar gerilemesine devam edecek. Bu ay ana konu ilişkiler, ortaklıklar ve uyum arayışı olacak. Eğer aşktan bahsediyorsak, uyum ve estetik ne derece yaşamımızın parçası acaba? Yoksa sadece idare eder bir halde mi yaşıyoruz ilişkimizi? Eğer konu ortaklıksa; bizim ortaklığa katkımız ne kadar? Verdiğimiz emekte eşit bir paylaşım söz konusu mu?
Sedece ortaklık veya aşk ilişkisinin ötesinde, her türlü ilişkide de aynı şeyi sorgulatır bize içinden geçtiğimiz bu dönem. Hatta basit ihtiyaçların bile karşılanması konusunda şartların giderek ağırlaştığı şu günlerde; “kendim için ne yapıyorum?” sorusu veya “İyi hissetmek için bir şeyler yapmalıyım” cümleleri sık sık beynimizin içinde dönüyor olabilir. Merkür uyum ve huzurun burcu Terazi’de geriliyor bu ay. Bize doğru cevapları bulduruna kadar da beynimizde çınlamaya devem edecek.
Sokrates’in dediği gibi; “sorgulanmamış hayat yaşamaya değmez”. Hayatı yaşamaya değer kılan şey güzelliklerse, o zaman Merkür, her şeye rağmen hayatımızı güzelleştirmenin yollarını bulmamızı istiyor bizden. Ya bunu doğru ilikişkilerle bulacağız ya da mevcut ilişkimizi güzelleştirmenin yollarını bulacağız. Kaçış yok!
Her birimizin ilişki ihtiyacı, uyum anlayışı, güzellik tanımı farklıdır. Belki bu kavramların ne olduğu ile ilgili düşünmeye başlamak basit bir adım olabilir bu hafta.
Zevk ve huzuru bulmanız dileğiyle…