Uzun zamandır gerilemekte olan gezegenlerin çoğu ileri hareketlerine başlıyorlar. Bizim için ağır giden gezegenler, yani Jupiter ve ötesi gezegenler, zemini hazırlayan gezegenlerdir ve hayatımızdaki etkileri daha dramatiktir. Yeni ay ile birlikte Pluto ileri hareketine başlıyor ve tutulma dönemine de yaklaştığımızı düşünürsek, yılın son çeyreği oldukça hareketli geçecek bana göre.
Neden hareketli geçeceğini açıklamaya yıla damgasını vuran Saturn Uranus ile başlayalım dilerseniz.
Saturn; kısıtlama, engel, gecikme, daralma, duvar, otorite
Uranus; yeni, isyan, özgürlük, uyanış, aydınlanma, reform
Bu kavramlar yıl boyunca hayatımızda etkiliydi. Kapana kısılmışlık hissi, çeşitli nedenlerle engellenme duygusu, yerleşik düzenden kurtulma çabası, yeniye yer açmak için heyecan, bireysel olarak hissettiğimiz duygular. Artık evlere kapanma dönemi bitse de, seyahatler konusunda hala tam olarak özgürleştiğimiz söylenemez. Bu iki gezegenin çatışması, özgürlük ve eşitlik kavramlarının tekrar şekillendiği bir yılı temsil ediyor.
Bu tema atmosfere hakimken, geri giden gezegenler yoğunlaşan enerjinin oluşturduğu baskıyı iyice hissettiriyor diyebiliriz. Artık bu aydan itibaren birer birer düzeldiklerinde, olaylar da kendisini açığa çıkartmaya başlayacak. Baskılama ve üstünü örtmeye çalışma çabası sonuç vermeyebilir. Dünyasal olayları ve ülkelerin politikalarını bir kenara bırakırsak; bireyler olarak hayatımızda Terazi yeni ayı ile birlikte uyum ve ahenk arayışı hakim olacak.
Terazi’de gerçekleşen yeni ayın, hayatımıza aradığımız ahengi getireceğini düşünmek hata olabilir ama huzur arayışında olacağımızı rahatlıkla söyleyebilirim.
Bu yeni ay Mars ve Uranus ile birlikte hizalanıyor. Olaylar bundan sonra hızlanacak derken bu etkileşimden bahsediyorum aslında. Yeni ayın bir tohum olduğunu ve önümüzdeki sürecin gündemini belirlediğini düşündüğümüzde, beklenmedik pek çok gelişmeye de hazırlıklı olsak iyi olur. Merkür de aynı burçta gerilediğinden dolayı, bir çoğumuz ilişkilerini masaya yatırıyor olabilir.
Şubat ve Haziran aylarında kesinleşen Saturn Uranus çatışması, bu yeni ay ile birlikte finale doğru yol alıyor. Belki sene başında ve ortasında yaşanan olayları değiştiremeyiz ama şimdi gerileyen Merkür ile bunları sağlıklı bir şekilde masaya yatırıp düşünebiliriz. Sebep sonuç bağlantısını kurup yeni çıkış yolları arayabiliriz.
Geçtiğimiz hafta Merkür gerilemek üzere yavaşladığında Pluto ile etkileşim halindeydi. Görmek/duymak istemediğimiz şeyler karşımıza çıkmış olsa da, tatsız münakaşaların içinde yer alsak da, bunu bir fırsat olarak görüp yeni bir yol haritasıyla ilerlemek mümkün. Biliyorum bazen konuşmak zor gelir, kavga etmektense hiç yüzleşmemek daha iyi deriz. Sırtımızı döneriz, tatsızlık çıkmasın yeter ki deriz. Sorunları erteleriz. Ancak bu hafta yıl boyunca biriken konuların masaya yatıralacağı hafta olacak. İster istemez pandoranın kutusu açılacaktır, kaçış yok. Çünkü yeni ayın yönetcisi olan Venus uzun zamandır güç, tatmin ve derinlik peşinde. Bunu elde etmek için zorlayıcı olacaktır. Eğer cevap arıyorsa bulmaya odaklanmış olabilir. Başka bir deyişle “Ya hep ya hiç” teması Terazi yeni ayının arkasındaki gizli mesaj.
Yeni ayda atılacak tohumun filiz vermesinin yolu, sabır, dayanıklılık, planların ardından gidebilme yeteneği ve önceki deneyimlerden gelen bilgiden öğrenebilmektir. Bu sonuncusu belki de en önemli konu hayatımızda. Pek çoğumuz geçmişe takılı kalıyoruz ara sıra, ancak ondan ders almak tamamen farklı bir konu. Aynı hataları tekrar tekrar yapıyoruz, baş roller değişse de oyun hep aynı kalabiliyor.
Bence Saturn/Jupiter ikilisinin bu yeni aya yardımcı olması boşuna değil. Uranus aydınlanma ve yeniye yol almayı temsil ettiğine göre, bize geçmişten özgürleşme fırsatı veriyor olamaz mı gökyüzü? Kararlılıkla ve iyimserlikle hatalarımızdan öğrenme, geçmişi objektif bir şekilde değerlendirme ve yeni olana adım atma zamanı olabilir bizim için.
Her ne kadar yeni bir sayfa açılsa da önümüzde, etrafımızda olup bitenin adını koymak için acele etmesek iyi olur. İşin içinde Uranus var sonuçta. Değişimin nerden ve ne şekilde geleceği hiç belli olmaz. Yeni başlangıcın aynı zamanda bitişleri de içinde barındırdığını unutmamakta fayda var.
Yıl boyunca hazırlanan ortam üzerimizde hissettiğimiz baskıdan özgürleşmek olduğuna göre, bence bu haftayı olup biteni anlamaya çalışarak ve rahatlamamızı sağlayacak aktivitelerin planlarını yaparak geçirebiliriz.
Telaşsız, dingin bir şekilde aktif halde pasif kalmayı öneririm. Aktif halde pasif kalmak derken; aksiyona geçmeden hazırlık planları yapmayı kastedediyorum. Zira Uranus’un etkin olduğu bir yeni ayın tam olarak ne getireceğini kestirmemiz mümkün olmayacaktır. Benim okuduğum gökyüzünün bana söylediği bu.
İyi haftalar dilerim