Yükleniyor...

Venus Yıldızı ve Türkiye

24 Ocak 2022

Venus’un Güneş ile dansı muhteşem bir geometri oluşturur gökyüzünde. Güneş ile Venüs’ün aşkı o kadar büyüktür ki birbirlerinden çok da ayrı kalamazlar. Venüs uzaklaşmak istese de Güneş; sevgiyi yaşamak ve aşkı paylaşmak için çağırır hemen yanına. Bu yüzden Venüs’ün her 1.6 yılda yaklaşık 40 gün Güneş’e geri dönüşüne şahit oluruz.

Bu matematiğe, kişisel hayatlarımızı, toplumsal yapıları veya döneme damgasını vuran olayları analiz edebilmek için bakabiliriz. Venus’ün her geri hareketi Dünya ile Güneş’in arasından geçerken gerçekleşir ki, dünyasal olaylarda biraz daha etkindir. Venüs, Güneş ile yeraltına indiği bu fazda daha atak ve savaşçı bir kimlikle sabah yıldızı olarak doğar. Bu özelliği ile Güneş’in önünü açar ve ona yol verir.

Dünya’dan en uzak noktada, Güneş’in arkasında kavuşmalarının ardından ise akşam yıldızı kimliği ile yolculuğuna devam eder. Bu dönemde daha hassas ve ılımlı bir doğaya sahiptir Venüs. Biraz daha sezgisel ve spritüel yanıyla parlar gökyüzünde.

İki farklı kavuşum, iki farklı kimlikten söz ediyoruz Güneş ve Venüs’ün birlikteliği söz konusu olduğunda. Bu iki farklı randevunun  arasındaki süre ise 9.5 aylık bir süreci kapsar ve bu salınım 40 yıllık bir zaman diliminde 5 köşeli yıldızı oluşturur. Her bir yıldız ise 250 yılda tamamlanır ve böylece yıldızın tüm zodyağı katetmesi 1250 yılı bulur. Bu matematiğe biraz daha derinden bakmamız ve her birini ayrı ayrı yorumlamamız mümkün. Ama bu yazının konusu ülkemizde olup bitenleri anlamak ve ülkenin yolculuğunun nereye olduğuna ışık tutmak.

Türkiye’nin Venüs Yıldızı (VSP) Başak burcunda ve IC ile kavuşumda.   Başak VSP’nin IC ile kavuşumu, ülkenin geleceğine köklerinin yön vereceğini gösteriyor. Gücünü atalarından, topraklarından, yöreye şekil  veren geleneklerinden alıyor Türkiye Cumhuriyeti. Aynı zamanda tarım ve madenlerin ülkeye yön veren ana kaynaklar olması gerektiğini de anlatıyor bize dördüncü ev.

Başak burcu tarım, üretim, sağlık gibi konularla oldukça bağlantılı bir burçtur. Ülke’nin kuruluş yıllarında halk salgın hastalıklar, fakirlik ve ağalık sistemi altında ezilmekteydi hatırlayacak olursak. Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde tam bir seferberlik ilan edilerek, kendi kaynaklarıyla, üretip, gelişmiştir ülke. Bu ortam bile tek başına Venüs Yıldızının Başak sembolizmini açıklıyor aslında. Ekipler halinde, çeşitli illerde her alanda kongreler düzenlenmiş, halk eğitilmiş, toprak ıslah edilmiş ve ülke yıllar içinde kendine yeter hale gelme yolunda ciddi ilerleme kaydetmiştir.  Cumhuriyetin ilanına kadar uzanan yolun çıkış noktası aslında ülkenin yabancılar tarafından işgal edilmesidir ki; toprak bütünlüğü ve vatan haritanın dördüncü evi ile temsil edilir. Venüs Yıldızının IC ile Başak burcunda yer alması çok şaşırtıcı değil gördüğünüz gibi. Bir ulusun seferberliği ve çalışma azmi Türkiye’nin Venüs Yıldızının lokomatif temasını oluşturuyor.  

Türkiye haritasında lokomatife (VSP) güç veren sembolizm ise Kova ve Boğa burçlarıdır. Özgünlüğün ve yeniliğin sembolizmi Kova burcu, 600 yıllık Osmanlı imparatorluğunun son dönemlerinden başlayarak, ülkenin kabuk değişimine etkili olmuştur.

Kova burcu beş köşeli Venüs yıldızında her zaman Başak burcunu Besler, Başak burcu da Boğa’yı Besler. Ülkenin yıldızında da bu enerji akışını gözlemliyoruz. Modernleşme süreci Tanzimat dönemiyle başlayıp, Cumhuriyetin ilanıyla devam eden bir dönemi kapsıyor. Kova burcunun özgürleşme ve gelişim süreçleri, hukuk ve idari alanlarda kendini göstermiş, ordan da  tarım ve bankacılık sistemlerine kadar uzanmıştır.

Verimlilik ve üretkenlik ancak özgürlük, yenilik ve teknolojik gelişimlerle sağlanabilir. Aksi taktirde kendi içinde mükemmel saflığa ulaşmak ve faydalıyı faydasızdan arındırmak mümkün değildir.

Kova burcu ülke haritasında; hukuk sistemi, kanunlar, din, yüksek öğrenim, yayıncılık ve dış ilişkilerin sembolize edildiği 9. Evi yönetir. Devlet organlarındaki fren ve denge sistemini oluşturan kuvvetlerden biridir yasama kuvveti. Devlet politikalarında eşitlik ve adalet en önemli temeli oluşturmalıdır ve dünyasal gelişimlere göre kendini revize edebilmelidir hiç şüphesiz. Haritanın dokuzuncu Evini sembolize eden diğer konu başlıkları ise din ve eğitimdir. Bağnazlık, monotonluk ve hatta karamsarlığın önüne geçmek adına, her zaman sorgulayıcı bir yaklaşımla, ufkunu genişletmesi gereken bir ülke olmalıdır Türkiye.

Diğer destekleyici burç Boğa ise, bereketi, kaynakları ve zenginliği sembolize eder. Tabiatın hamile kaldığı dönemdir Boğa dönemi. Sürdürülebilir kaynaklara erişebilmek ve kendine yeterlilik demektir Boğa. Ülkenin doğru bilgi ve teknolojiyle üretip çalıştığında, zenginlik ve devamlılığı sağlayan verimliğe ulaşabileceğini söylüyor aslında.

Boğa burcu ise ülke haritasında onbirinci evini sembolize ediyor. Kıstırılmış burç olan Boğa burcunun kendini diğer burçlar gibi rahat bir şekilde açığa çıkartamadığını görüyoruz. Kıstırılmış buçlar haritalarda hiç bir evi başlatmazlar. Bu sebeple sembolizmin kendini göstermesi de kolay olmaz. Boğa ülke haritasında yerel yönetimleri, meclisi, devlete bağlı kurumları, dernekleri sembolize eder. Gelir ve kazançlara bağlı olarak yapılan gelecek planlarının sağlamlığı ülkenin doğal kaynaklarının sağlıklı yönetilmesine bağlıdır.

Venus Yıldızını iki ayak, iki el ve bir baş olarak ele alırsak; destekleyici ayaklarını Kova ve Boğa olarak açıklamış olduk sanırım. Şimdi yardımcı eller hangileri bir göz atalım isterseniz.

Destekleyici enerjiler; Yay ve Yengeç burçları olarak karşımıza çıkıyor. Işçiler, işçi sendikaları, halk sağlığı ve orduyu temsil eden alanda Yay burcunu gözlemliyoruz. Türkiye, kuruluşunun ilk yıllarında uluslararası nüfus mübadelesi yaşamış, göç alarak ve iç göç yaşayarak şekillenmiş bir ülkedir.  Yay burcu yurtdışı ve yabancı kültürleri sembolize eder evet ama unutmayalım köy ve kent arasındaki yaşam biçimi farkı da Yay sembolizmi ile açıklanır. İlk kuruluş yıllarındaki göç alan ve göç veren ülke pozisyonundan coğrafi konum nedeniyle, göç trafiğine de yol olan bir konumda bulunmaktadır.

Venüs yıldızının destekleyici elini oluşturan yay burcunun servis ve hizmet alanında yer alması, vizyoner olması gerektiğini ve deneyimle gelen bilginin önemini vurguluyor. Tecrübenin verimliliğin arttırılması konusundaki önemi kesinlikle yadsınamaz. Üretim aşamasında ve işçi politikalarında her zaman yaşananlardan öğrenmeyi ilke edinebilmelidir Türkiye. Bu sayede kendi kendini besleyebilen, kendi içinde dönüşebilen bir güç olabilecektir.

Beş köşeli Venüs yıldızını oluşturan burçların özelliklerine baktığımızda yakın tarihten günümüze aksayarak gelen gelişimsel bir süreç görüyoruz. Sembolizmin gölge yönlerinin ağırlıklı olarak hakim olduğu bir ülke durumunda Türkiye. Bu sebeple de Venüs yıldızının Başak burcunun sembolizmiyle kendini göstermesi zor gibi duruyor. Ne bilgeliğinden ne de içsel gücünden faydalanamıyor.

Peki bundan sonra ne olacak? Venüs yıldızını oluşturan enerjiden faydalanması mümkün olmayacak mı?

 

Elbette mümkün olacaktır. Tek koşul her zaman her şeyde olduğu gibi, niyet ve farkındalıktır.

Beş köşeli Venüs Yıldızı harita boyunca saat yönünde hareket eder. Başak burcunda  yer alan Venüs Yıldızı (VSP) bugün itibariyle Aslan burcuna ilerleyerek natal Neptun ile kavuşum yapıyor. Ülkenin yönünü tayin eden bir takım gelişmelerin yaşanacağı bir dönem. İlginçtir ki, Transit Neptün de eş zamanlı olarak MC’den geçmekte. Belirsizlik, skandal ve yanılgıların gezegeni olan Neptün ülkenin kaotik bir ortama doğru yol almakta olduğunu işaret ediyor. Üçüncü evde yer alan natal Neptun transit VSP kavuşumu ise komşu ülkeler ile ilişkiler, haberleşme, gazeteciler ve medyanın kullanımı gibi alanlarda skandal tabir edeceğimiz  gelişmelerin yaşanabileceğini gösteriyor. Kaldi ki; 2022 yılına sanatçıların sosyla medyada hedef alındığı çeşitli polemiklerle girdik. Kasıtlı ya da değil, olaylar sosyal medya üzerinden gündemi meşgul ediyor, hatta gözaltılar tutuklamalar hız kesmeden devam ediyor. Söylenen, kastedilen, anlaşılan arasında bir bağ yok diyebilirim. Kısacası tam bir Neptün  üçüncü ev durumu. VSP’nin bu noktaya vurgu yapması, Neptün enerjisini doğru kullanmamız gerektiğinin işareti bana göre. Elbette becerebilirsek.

Neptun aynı zamanda petrol, gaz, su ile ilişkilendirilir, sinema, ilaç sanayi, su kaynakları Neptünün sembolize ettiği alanlardır. Bana göre denizlerimizdeki sınırlar ve barajlar önemli gelişmelere sahne olacaktır mutlaka, özellikle 2025 yılında Neptun Koç burcuna giriş yaptığında. Ama o günün temelleri Türkiye için bu yıl atılmış olacak. Gezegen kendisini her zaman çözen, dağıtan, eriten bir enerji ile gösterir. Bu sebepledir ki VSP Neptün kavuşumunun yanısıra, transitte Türkiye haritasının MC’sinden geçmesini siyasal istikrarsızlık, çözülme, yanılsama gibi unsurların yaşanmasına neden olacaktır.  

Yıldızın destekleyici ayağı olan Kova’nın transit Venüs Yıldızı tarafından tetiklendiğini düşünürsek; hukuk sistemi ve dış ilişkilerin, özellikle finansal konularda, ülkenin mevcut koşullarının oluşmasında önemli bir etken olduğunu görüyoruz.

Peki bu yıldız nereye ilerlemiş ona bakalım isterseniz.

Kova enerjisi Oğlak’a geçerek, yurt dışı ve hukuk alanından, müttefikler ve düşmanlık evi olan yedinci eve taşınıyor ve natal Venus’e sekstil açı yapıyor. 2018 yılından bu yana, hem Saturn hem de Pluto’nun bu alanda ülkeyi test ettiğini düşündüğümüzde, yeni müttefik arayışlarının, yeni anlaşmaların ülkenin kaderine yön vereceğini söyleyebiliriz. Bugün hala tam olarak hangi ülkelerle ne şekilde işbirliği yaptığımız net değil. Tüm dünyada durum bu sanırım. Pandemi ile artan sorunlar tüm dünyayı şekillendirmeye devam ediyor. İngilitere/Avrupa birliği süreci, Rusya Çin İran üçlüsü, Amerika’nın iç siyaset dengesi derken, bu kaygan zeminde dengeleri sağlam tutmak doğal olarak zor olacaktır.

Yardımcı el olan yıldız ise altıncı evin girişinden, oldukça yoğun olan beşinci eve ilerleyerek ülkenin natal Ay’ını tetikliyor. Ay, her ne kadar halkı ve ülkenin kamuoyunu sembolize etse de, maddi kaynaklarını, bankaları ve ihtiyaç malzemelerini de işaret eder. Spekülasyonlar nedeniyle finansal kayıpların yaşandığı ülkede, yaşamsal ihtiyaç kaynaklarının azalmasını ve zor durumdaki halkı da açıklıyor bu durum. Beşinci evi, mutluluk ve eğlence sektörü olarak ele alırsak da; kayıplar nedeniyle depresif bir temanın bir müddet daha devam edeceğini söylemek mümkün.

Natal Ay, Türkiye haritasının on ikinci evinde yer alıyor. Bu ev; yasa dışı örgütleri, gizli toplulukları, inzivayı anlatır. Natal ay ve Güneş/Saturn orta noktası, yıldızın yardımcı eli tarafından tetikleniyor. Bu durumda, kendini ortaya koymayan gizli grupların, otorite olarak görüldüğü bir sürecin içinde olacaktır ülke bir süre. Ya da perde arkasında yapılan gizli anlaşmaların, ülke iradesinde etkin olabileceğinden de bahsedebiliriz. Gün geçmiyor ki suç örgütleri, tarikatlar, cemiyetler hakkında yeni bir kitap yazılmasın veya bir dosya yayınlanmasın.

Yıldızın diğer yardımcı eli ise ülkenin onikinci evine ilerleyerek özgürlüğü sembolize eden Uranus’ü tetikliyor. Ülke’nin verimliliğini arttırması için, hukuk ve dış ilişkiler konusunda reformlardan destek alarak, ilerleyebilmesi gerekir. Türkiye’nin Uranus’u MC ile kavuşum halinde olduğuna göre artık kollektif inanç kalıplarından mutlaka özgürleşmesinin vakti gelmiş demektir.    

26 Mart tarihinde gerçekleşen 5° Koç burcundaki yıldız, Türkiye’nin iktidarını temsil eden alanda ve natal Mars’ının karşısındaydı. Venüs yıldızının dispozitoru olan Mars ise diğer yıldızın  derecesi olan 13° İkizler’de yer alıyor aynı gün. Kısacası tüm gizli kalmış konular, okült gruplar, gizli düşmanlıklar ülkenin gündemini etkiledi. 2021 yılına Sedat Peker’in yurtdışından videolarıyla girdik. Uzun bir süre ülke gündemini etkileyen devlet/mafya bağlantıları ile sarsıldı gündem. Tarikat yurtlarında yaşananlar bir bir basında yer almaya başladı. Gençlerin intiharları tartışılır oldu sosyal medyada. Eş zamanlı olarak ülkenin ASC’sinin de tetiklendiğini düşünürsek, ülkenin kaderine doğru yol alacağı dönemin tohumları atılmış oldu demek yanlış olmaz sanırım. 2021 yılı itibarıyla, İktidarın ülke politikalarını yeniden ele alması gereken gelişmeler arka arkaya gelmeye başlıdığını görüyoruz. Halkın iktidar partisi üzerindeki desteğinin azalmaya başlaması da bu sürecin sonucu sanırım.

Kasım ayında başlayacak  olan Mars gerilemesi 25° İkizler’den 8°’e kadar devam edecek. Yıldızın 13 derecesinin tetiklenmesiyle birlikte natal Uranus de hareketlenmiş olacak. Ülke ister istemez yeni bir seçim yapmak zorunda kalacak. Aralık ayında tam tetiklenme gerçekleşecek. 

Uranus’un 2017 yılında meclisi temsil eden onbirinci eve girişiyle birlikte ülke, meclisin yetkilerinin görece olarak azaldığı başkanlık sistemine geçti hatırlarsanız. Şimdi aynı alandan yardımcı eli tetikleyerek dönüşümün önündeki reform yolunu açacak. Meclisin yeniden yapılanacağına şahitlik edeceğiz. Ekonomik şartların ülkenin her alanında kendini hissettirdiğini söylemeye gerek yok sanırım.

Progres haritada ise finansal konuların temsil edildiği sekizinci evde Kova burcunda yeni ay gerçekleşiyor ve bu yeni ay ülkenin VSP’ini tetikliyor. Ülkenin dış borç stoğu yıllar bazında artıyor ve sonuç olarak da ülke ciddi döviz sıkıntısı ve yüksek enflasyonla boğuşan bir ülke konumunda maalesef. Gelinen bu noktada ülke, yaşamsal kaynaklarını, madenlerini, hatta topraklarını borç dengesini sağlayabilmek için kullanmak durumunda kalabilir. Saturn haritanın her alanında etkin görünüyor ki gezegen; ülkenin açık düşmanlarını, müttefiklerini temsil ediyor. Hem transit Saturn ülkenin progress yeni ayını, hem de progress Saturn ülkenin natal Güneş’ini ve yıldızın destekleyici ayağını etkiliyor. Heberleşme, medya, eğitim gibi konuların aksaklıklar veya kısıtlanmalar nedeniyle yeniden yapılandırılacağını düşünebiliriz. Güneş ülkenin yöneticisini ve aynı zamanda ünlüleri temsil ettiğinden dolayı, ülkedeki yöneticilerin ve sanatçıların da baskı altında olduğunu söylemek yanlış olmaz bu durumda. Haliyle kıstlamalar ve kaynakların yetersizliği nedeniyle depresif bir yıl olacağı kesin.

Progres Mars birinci evde yerleşen Pluto’yu ve yardımcı eli tetikliyor. Kriz ve ölüm oranlarını  temsil eden sekizinci evdeki yeni ay ile eş zamanlılık, ülkenin karışıklık, başkaldırı ve isyanlarla çatışma süreci yaşaması ihtimalini kuvvetlendiriyor. Venüs yıldızının Pluto ile kavuşan yardımcı eli üretim ve verimli çalışma politikaları alanlarında dönüşüm sürecini başlatmıştı zaten. Pluto ile gelen deneyimler kolay olmaz. Hayatta kalma mücadelesini, var olma savaşını temsil eder Pluto. Ülke haritasında birinci evde yerleşen gezegen bu yıl Mars ile tetikleniyor. Şubat ayı ortalarında transit Jupiter’in geçişiyle bu alanda bir takım gelişmelerin yaşanmasını belkleyebiliriz.

Progress yeni ay da VSP’yi tetiklediğine göre, Türkiye toplumsal yapısını gözden geçirmek zorunda kalacaktır. 2011 yılından bu yana yıkıcı bir şekilde göç alan ülkenin toplumsal kimliğinin yavaş yavaş dönüşmeye başladığını düşündüğümüzde, yaşanan ekonomik ve sosyolojik gelişmeler bu durumu öncelikli olarak ele almaya zorlayacaktır ülkeyi.

Progress Ay’ın 19° Kova’yı Mayıs ayında tetiklemesinin hemen ardından natal Mars’ı tetikleyecek olması, işleri hızlandıracaktır. Progres Ay her zaman tetikleyici olarak işlev görür. Temmuz ayında ülkede ulusal savunma konularında hareketlenme bekleyebiliriz.

Aslında Progres Jupiter gerekli olan iş gücünü ve savunma ihtiyacını karşılayabilecek fırsatı veriyor. Türkiye, kendi kaynaklarını verimli üretim sistemi sağlayacak şekilde kullanabilir isterse. Yeter ki kollektif inanç sistemlerinden kendisini kurtarabilsin. Natal haritanın ön plana çıkan gezegeni Uranus. Başka bir deyişle ülke yolunu Uranüs’ün sembolize ettiği aydınlanma ve yeniliğe çevirmek zorundadır. Modern yaklaşımlarla, vizyoner bir iktidar anlayışı ülkeyi geleceğe taşıyabilir. Bunun için izlemesi gereken yol ise VSP’nin yer aldığı Başak sembolizmidir. Köklerinden, atalarından miras kalan hazinesi; tevazuyla çalışıp, verimli olmaktır. Doğal zenginlikleriyle üretip büyüyebilecek bir ülkedir Türkiye. Bunu yapmanın tek yolu ise Yay sembolizminden geçiyor. Çekirdek aileden başlayarak eğitim seferberliği yapmaktır. Elbette okuma yazmadan bahsetmiyorum. Yay; etik kurallar, hoşgörü ve anlayıştır. Önce doğru insan olmak sonra bilgiyle donanmak gerekir. Önce ruhu eğitmek, ardından beyni donatmak gerekir. Biri olmadan diğeri sakil durur çünkü.

Doğru yola girmemiz ümidiyle.. 

Yorum Ekle